jelloanim gitti.

Sanki kardesimdi, ne de akilli, ne keskin gozlemci, ne kivrak kalemli olduguyla gurur duydugumdu, ona bisey olacak diye uzerine titredigimdi. Buyudu. Gitti.

Mezun oldugunda sevincten gozlerimin nasil yasardigini o bilmez. Kendi yavrum olsa boyle sevinirim sanirim. Mezuniyet bunalimlari sirasinda biseyler demeyi isteyip isteyip, kendi gorsun diye midir, oyle teyzelik hallerine girmeye (teyze 101) yetkili gormediginden midir diyemedim. Gecmis olsun.

Simdi o seksendisiti hayatinda midir, korpirit mi olmustur, bir okuze baglanip uzulur mu, kalbini bir iyiailecocuguyla avutup siteicibahceli bir hayata mi yol acar, yazar mi, yazmaz mi, o yazsa bile ben onu bulabilir miyim bilemiyorum. Sadece bencilce uzgunum, okuyamayacagim icin, burugum, o 'bile' buyudugu icin.

Ne yalan soyleyeyim, odum kopuyor herseyi ve herkesi yiyen zaman ve haller onu da dupeduz edecek, ezecek diye. Ama yok, o furkancan'in annesi gunlugu bile tutsa 'bugun biraz kabiziz' demez. Diyemez. Seviyesi musade etmez.

Iste boyle.

Yorumlar

jelatin dedi ki…
Ah yavrum Deniz,

Yorgunluktan değil blogları, e-postalarımı bile zor kontrol ettiğim bir dönemde, bir arkadaşım şöyle bi' mail göndermiş:

"Deniz'i okudun mu? Müthiş yazmış, gülümsemem kocaman oldu okurken. Furkancan'ın annesi:)"

Şimdi ben bunu okuyunca, sen Furkancan isimli bir çocuk doğurdun, meğer hamileliğini bizlerden aylarca ustalıkla saklamıştın ve bu güzel haberi oldukça duygusal bir yazıyla açıkladın sandım.

İçimden, "Furkancan ne şey bi isim yaaaeeeöö... Ama Deniz koyduysa bi bildiği vardır." diye düşündüm.

Burayı okuyunca da, ne bileyim, hiç beklemiyordum. Birilerinin takdir etmesi güzel; o birilerinin hâlihazırda benim kalemine hasta olduğum birileri olması daha da güzel. Teşekkürler.

İnşallah ikimiz için de hayat çok şahane olur. Hayırlısı.

Popüler Yayınlar